09 Ekim 2007

bitmedi.



frontpage hit counter
lanetli olan’la deli olan’ın elinden tuttum. onlar da elele verdiler. mükemmel bir çember oluşturduk. gözlerimiz kapandı, biz’im için bir şey diledik. çemberin tam ortasına düştü yıldırım. her yerimiz kan içindeydi. şiddetiyle ellerimizi ayıramadı ama artık yüzümüz de kalmamıştı, ismimiz de. her şey tam istediğimiz gibiydi.
asırlarca elele asılı kaldık orada, o ormanda, dua’mızın dokunuşunu bekleyerek. yağmurun altında ruhumuzu yıkayıp durduk. hem de asırlarca. en saf halimize varacağımız günü dilendik. bir gün inandık. ve sonsuzluğa mıhlandık.
melankolik gülümseme anıtıydık o an. gülümsemenin en güçlü hali...
elele verdik, ruhlarımız örtüştü. lanetli olan’la deli olanın derinliği oldum. mükemmel bir çember oluşturduk. ölüme çok yaklaşmıştık.

sonra sessizlik girdi aramıza. hatıramız tozlandıkça hafıza dilendik tanrı’mızdan. hayal tozu serpildi üzerimize. omzumda bir periydi o anıt. sol cebimin içinde, kalbimle birlikte yaşayan, en derinimde olan.

8 yorum:

Adsız dedi ki...

bir gün insan gerçekten en saf haline gelir mi? bilemedim...

Umut var yazında/ yazılarında.

O yüzden yeni takipçisiyim bu blogun:)

öyle biri.

Aslı Aker dedi ki...

"hatıramız tozlandıkça hafıza dilendik tanrı’mızdan."

çok düşüneceğim bir söz verdin bana..

Adsız dedi ki...

her şey biter / bir şey bitmez

Adsız dedi ki...

Bitmedi bitmeyecek...


(su perisi)

Adsız dedi ki...

Aklıma birşeler daha geldi bu yazının altına DÜŞülmesi gereken...

Çemberin çevresini çapına bölmüş gece, "pi" gibi bir dalga bırakmış kıyısına düşlerin.Sabitlemiş aitsizliği sıralı dizilişine.Sonsuza doğru gidecekler için çalıyor siren sesleri...
Kelimeler düşen yıldırımı çekiyor derin suların masum kalbine.Çekmecesini açık unutmuş Tanrı.Hayal tozunun gövdesine kazınmış isimler, yağmurun adı olmuş gözler, anıtın kanatlarına konmuş tebessümler en saf yankıları olmuş hafızasının.Müthiş bir hatıra betimlemesi bırakmış içinde.
Kırmızı kravatını takmış Tanrı'nın sessizliği ve saygıyla eğilmiş kendi parçalarının üstüne.Müthiş bir dokunuş eskizi çizmiş avcumuzun içine.
Ve sol anahtarını düşürmüş cennet, Tanrı'nın sol cebine...
Soluyorum hislerin akşamüstü açmış dipsizliğini.
Ölesiye doluyor çiğerlerime bu deli duman...
O kadar güzel bir an ki...
Üşüyorum...
Tanrı'nın ruhu 12!
Toprakta yeşeren ses
Lanetli deli çiçeği
Dört mevsimden fazlasını göreceği belli


(su perisi)

daphne dedi ki...

wishful thinking of the damned to be naive: "could essence of the innocence be everlasting?"

daphne dedi ki...

wishful thinking of the damned to be naive: "could essence of innocence be everlasting?"

diatomée dedi ki...

nice photo : )